13 Şubat 2019 Çarşamba

BEKLİYORUM



Karanlık bir yer burası.
Bir ışık arıyorum bana yakın.
Belki de bir haber.
Uzaklardaki,
Çok uzaklardaki güneşi bekliyorum.
Bir el bekliyorum.
Dost eli.
Belki bir bakış,
Ya da
Bir baş okşayış.
Almışım kafamı ellerimin arasına;
Soruyorum:
" Allahım, burası neresi? "
Gidenlerin mirası mı bütün bunlar?
Yoksa,
Bizlerin mahpushanesi mi?
Oldu bittiye mi gelmeli herşey?
Heyhat öyle ise eğer.
Heyhat.
Bütün bunlar demek ki,
Kaderden başka birşey.
Kaderden başka herşey?
Cennettekilerin emaneti mi bize
Bu şaşırmış dünya?
Her türlü
Fitne var halbuki burada.
Dedikodu var,
Şiddet,
Ve hatta vahşet.
Bin bir türlü de karmaşa.
Ah, ah!
Bir gün,
Omuzumun üstünde durmaz ise
Şayet başım;
Hatayı,
Ben,
Önce kendi vicdanımda ararım.
Ve sen,
Ve ben,
Ve hatta biz,
Nasıl yaklaşıyorsak birbirimize
Ve yine,
Elbette,
Aynı şekilde sevilmeyi bekleriz.
Bu dünyada
Hesap görmek bizim işimiz değil.
Kalemini kırmayız biz hiç kimsenin.
Çünkü biliriz ki,
Kalem çok değerlidir.
İnsan da öyle keza.
Biri öbüründen önce gidecek mutlaka.
Bırak gitsin.
Bilmez misin?
Giden ile kalan arasındaki mesafe
Her ne kadar uzak
Ya da
Her ne kadar
Tanımsız olsa da
Birbirine nazaran;
Akıldaki ve gönüldeki
Buluşma hızları anlıktır.
Düşünceler canlıdır velhasıl,
Haylazdır hatıralar.
Bilincimizi
Alt üst etmeye bayılır.
Bekliyorum.
Umudu,
Sirke ile yıkanmış bir haldeyim.
Toprağa düşmek ile
Düşmemek arasında bir yerdeyim.
Bekliyorum.
Ruhum
Asılı kalmış bedenime.
Öylece bekliyorum beni bilmezi,
Ve her bir bilinmezi.
Bekliyorum.
Beni benden almaları bekliyorum.