10 Temmuz 2018 Salı

KURT, OK, KÖSTEBEK VE YILAN


Çoğu zaman,
Ve her zaman,
Pek çok insandan,
Daha da acımasızdır zaman.
Koskoca bir ömür geçti serden,
Belli ki çilekeş.
Bir yanı eş,
Bir yanı leş,
Bir yanı kardeş,
Bir yanı ateş.
Ateşin ortasına kursak o ilahi mahkemeyi Başına dikseydik bilindik bütün zebanileri Dünyayı yıksaydık bir cümle,
Ve kursaydık yeni baştan,
Bitmeyen bir azimle.
Ateşin ortasında duruverseydi zaman,
Ve her bir kimse, nasibini alsaydı oradan.
Ağaçtan düşen her bir yaprağı,
Dalına geri koymak,
Mümkün olsaydı keşke.
Ve sırrını dökebilseydi ummana,
İnsan denen o muamma,
Kederden yana her ne varsa.
Bu dünya baştan kuruldu,
Kuruldu kurulmasına,
Arayıp durduk,
Heyhat  !
Rastlayamadık,
Ìnsanın hasına
Gün,
Günü aratır.
Güne gün kalktıkça,
Ìnsan her gün biraz daha batar,
İnsan,
Ìnsanı sattıkça.
Kula kulluk ettikçe insan,
Ìnsan,
Daha da ilahlaşır.
Kitabı satar pazarda,
Beynindeki ilahlarla savaşır.
Yırtar atar beden denen o ceketi,
Kefen diye sarar beynindeki illeti.
Ruha rahat yok, insan var oldukça. Cehennemi burada yaşar,
Dünya ayakta durdukça.
Ílimi pazarda satar Sahte Muallim,
Alıcı olmak,
Sahteciden daha da elim.
Yalana uzanan o el olsa dahi benim,
O eli, ibret olsun diye kendim keserim. Bana beni anlatma hikayesi,
Koskoca bir yalan.
Karnımda dolaşır her türlü musibet ;
Kurt yalan,
Ok yalan,
Köstebek yalan
Ve yılan.....
YALAN......