Karanlık yüzüydü bu,
Sevgili dünyamızın.
Altını üstüne getirmesine sebep;
Her düşüncenin,
Dörtayak üstünde durmasıydı besbelli.
Siyam kedisinin,
Hipokrad Yemini’ni bozmasından hareketle;
Çıkmaza girmekte buldu nihaî çareyi.
Çareleri zora,
Oluru açmaza sokma uğraşısı verdi yılmadan.
Ve sünnetle gelen bir dirhem et,
Bir neşter, ve sonrası bir buram kan;
Bir tutam ten;
Zorunlu kılıyordu sosyalist olmayı…
Kalın bir kalas üzerinde,
Sırat Köprüsü’nü diklemesine,
Ve bilhassa çaprazlama geçme sevdası;
Denge proferyasının doğuşuna temel taşı oluşturdu.
Durgun bir gecenin ardından
Cenaze namazıyla irkildi hayat.
Ve aynı safta olmanın,
Huzur ve yılgınlığı kapladı bîçare gönülleri.
Yıllardır insan gibi yaşama uğruna
Gösterilen her çaba,
Bir sandık başında bekâretini yitirdi:
Başroller dağıtıldı bol keseden
Krallar, Firavunlar, DALKAVUKLAR…
Efendiler, köleler, cariyeler
Odalıklar, harem ağaları
Bir yanda kesilmişler,
Kesilmemişler öte tarafta.
Ve daha türlü türlüsü…
Kadim bir anlaşmanın tohumuydu yükselen,
Bu topraklar üstünde.
Anlına karalar çalmış olmanın ezikliği
Ve utancıyla
Yaşamanın bezdirici baskısı altında,
Dünyayı ıslah edecek
İdollerin fikir babalığına soyunmak cesareti
Ve kuvveti toplamak hiç de kolay değildi.